30 Mart 2011 Çarşamba
Belçika'ya 1 Kaldı!
Gelelim dün akşamki maçın magazinel yönüne. Hepinizin bildiği gibi Arda dün akşam attığı golden sonra basın tribününe dönerek "bunu da yazın" anlamında bir el işareti yaptı. Haliyle tartışmalar ve iddialar başladı tabii. Arda maç sonrası verdiği röportaj'da konuyla ilgili soruya "Anlaması gereken anlamıştır. Fazla konuşmaya gerek yok" yanıtını verdi. Tepkisinin doğru olup olmadığı konuşuladursun bu, bir milli oyuncunun, üzerinde milli forma varken basın tribününe dönerek yaptığı ikinci tepki. Daha önceki olayın kahramanı Emre B. idi. Buna rağmen basın'ın halâ çuvaldızı kendisine batırmayıp, tepkinin haklı olup olmadığını konuşmaması da en az bu tepki kadar dikkat çekici. Milli takım kampında sakatlandığı, sonrasında ameliyat olup uzun süre sahalardan uzak kaldığı dönemde son derece iğrenç iddialarla, yalan haber(!)lerle üzerine gelinen, kulübünün yeterince savunup koruyamadığı, taraftarının arkasını dönüp üstüne birde küfür ettiği bir oyuncu, tüm bu yaşadıklarına isyanını bu derece güzel ve vakur bir şekilde dile getiriyorsa artık bazılarının dönüp kendilerine bakmalarının zamanı gelmişte geçiyor demektir. Biz o'nu seven Galatasaray'lıar ise, bu konuyla ve basının Arda ile ilgili bu tutumuyla GSFans.org | Flaş Flaş Flaş! başlığında ironiyle dalga geçiyoruz.Maçla ilgili ayrıntılı bilgilere ve oyuncularımızın maç sonrası röportajlarına TFF Milli Maç Özel Sayfası'ndan ulaşabilirsiniz.
29 Mart 2011 Salı
Rakip Avusturya...
28 Mart 2011 Pazartesi
Seçim Ne Zaman Olacak? Hukukçu Gözüyle Yeni Süreç
24 Mart 2011 Perşembe
Yabancı!
"Bugün Türk Milli Takımı'nda iki yabancı oyuncu yer alıyor. Bu durum ne kadar yabancı oyuncu hayranı olduğumuzu ortaya koyuyor."
Türkiye'de bir yabancı oyuncu hayranlığı olduğu doğru. Ancak bunun eleştirisini, biri yarı Türk olan diğeriyse artık Brezilyalılığını unutmuş ve milli takıma ciddi katkı veren iki oyuncu üzerinden yapmak ne kadar yabancı düşmanı olduğunu ortaya koymuyor mu sevgili Necati? Kafanı bunlara yoracağına "milli takıma girebilmek için neler yapmalıyım" diye düşünüp biraz daha fazla çalışman gerekmiyor mu sevgili Necati? Hata hep başkalarında mıdır sevgili Necati?
18 Mart 2011 Cuma
5...4...3...2...1
Tebrikler(!) Beyler...
Aslında bu konuyu yazmamayı düşünüyordum ama uygulamanın gerçekleştirilmeye başlandığı günden bu yana basında yapılan bazı haberler ve konunun Galatasaray kulübüne mâl edilmeye çalışılması nedeniyle karar değiştirdim.Yukarıda gördüğünüz yer Türk Telekom Arena'nın misafir taraftar tribünü. Biliyorsunuz etrafı "kırılmaz cam" olarakta bilinen Polikarbon Cam'la kaplandı.Bu durum basında olaya tuhaf bir pencereden bakılarak eleştirildi. Sanki bu uygulamayı Galatasaray kulübü insiyatif alarak gerçekleştirmişti. Oysa talep İl Güvenlik Kurulu'ndan gelmişti ve o'nların talimatı üzerine böyle bir uygulamaya gidilmek zorunda kalındı. Bütün bunlardan neden bahsediyorum? Hemen sadede geleyim.Misafir tribününün etrafı ilk zamanlarda hiçbirşeyle çevrili değildi.File dahi yoktu. Misafir tribünü ile diğer tribünleri fotoğrafın alt bölümünde gördüğünüz, üzerine pankartların asıldığı 1 buçuk metre yüksekliğinde bir tel örgü sistemi ayırıyordu. Bu son ana kadar böyleydi.Çünkü Adnan Polat stad inşaa edilirken böyle olmasını istemişti. İnşaat esnasında TOKİ'ye kabul ettirdiği şeylerden biride buydu. Çünkü Adnan Polat modern bir stadla birlikte modern bir futbol ortamı hayal etmişti. Güvenlik kaygısıyla ağaç dikilmesine izin verilmeyen bir ülkede yaşıyor olmasına rağmen, o'na göre bu mümkündü. Ama asıl karar vericiler o kadar cesur değildi. O elini uzattı ama o ele cevap veren olmadı. Sonucu ise yukarıdaki fotoğraf. Tebrikler beyler. Yine korku, öfke ve nefret kazandı sayenizde. Yukarıdaki fotoğrafların devamı ve stad içi çalışmalarla ilgili bilgiler için GSFans.org ASY Spor Kompleksi Aslantepe Türk Telekom Arena 17 Mart Fotoğrafları başlığını ziyaret edebilirsiniz.
9 Mart 2011 Çarşamba
Yok Artık Nikebron James...
Başlık biraz -hatta epey- saçma oldu farkındayım ama şuna da söyleyecek bir şey bulamadım ki arkadaş ya. Adamlar yapmış yani. Huzurlarınızda Nike'ın Fransa için hazırladığı deplasman forması. Diğer fotoğraflar ve tanıtım videosu için sizi FootbaLLove blog'un ilgili sayfasına alayım. Şöyle buyurun lütfen. Unutmadan Nike'ın Fransa için hazırladığı iç saha formasıyla ilgili yazıyı da paylaşalım, o formayı da göründe iyice oturduğunuz koltuktan düşün. Buradan buyrun.
Ayıp Be Kardeşim...
Dün akşam Barça'nın 3-1 kazandığı Şampiyonlar Ligi rövanş maçında, Messi'nin Arsenal'a attığı ilk gol. Resmen dalga geçti kaleciyle.
8 Mart 2011 Salı
Yeter Artık ultrAslan!
"Artık yorum yapamıyorum, Allah' a havale ediyorum hepsini. Bana artık kimse savunmasın UltrAslan' ı, ben tanımıyorum öyle bir Galatasaray taraftarı. 'Yok genelleme yapma herkes öyle değil' falan da demeyin. Galatasaray' ın en büyük taraftar grubu olmuş gerçek bir GS taraftarı bunları yapmaz yapanlara da müsade etmez. Kaç oldu artık yeter diyoruz. Hakaret etmiyorum, aşağılamıyorum. Sadece duyarlı bir GS taraftarı olarak eleştiriyorum. Kendilerine çeki düzen vermelerini istiyorum. Ne zaman düzelir ve tüm tribünler olarak birleşip ortak bir amaç için hareket edersek o zaman stadda bütünlüğü sağlayıp takımımıza katkıda bulunacağımızı düşünüyorum, kimse yanlış anlamasın!"
Birkaç tane daha fotoğraf var ama en yakın olanı ve rezaleti en iyi anlatanı bu olduğu için bunu seçtim.
MHK Çalsın Federasyon Söylesin...
Aşağıdaki fotoğraf Kazım'ın pozisyonu. Net penaltı. Bunun dışında Baros'la Deumi arasındaki pozisyonda net penaltı. Antep maçında turun nasıl gittiği halâ akıllarda. Karabük maçında da verilmeyen 2 net penaltı, giden üç puan'dan çok daha fazlası.
Aşağıdaki fotoğrafta dün akşam Fenerbahçe'nin attığı ilk gol(!). Pozisyonda 2 kez ofsayt var.Yardımcı hakemin, maçtan sonra Ankara barlarında Ankara havası eşliğinde göbek atıp eğlendiğini hayâl ettiği anlar.
Ayrıca Fenerbahçe lehine verilen penaltı'nın penaltı'yla alâkası bile yok. Hediye edilen 2 gol, kazan(dır)ılan 3 puan'dan çok daha fazlası. Birileri çalıyor, birileri oynuyor. Olan, halâ bazı şeylerin düzelebileceğine inandığı için sesini çıkarmayanlara oluyor. Ve hala marka değerinden bahsedilebiliyor.
Eski Dostlar...
Norman Mapeza. 1994-1995 sezonunda Galatasaray'da forma giymiş, başarılı bir sezon geçirmiş ama sonraki sezon devamını getirememişti. 95'te Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra Türkiye'de forma giymeye devam etmişti ve sırasıyla Ankaragücü, Altay, Çanakkale Dardanel ve tekrar Altay'da oynadıktan sonra, bir sezonluk yurtdışı macerasının ardından Malatyaspor formasıyla yeniden Türkiye'ye dönmüştü. 2006'da Güney Afrika takımı Ajax Cape Town formasıyla futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük yapmaya başlayan eski dost, artık ülkesi Zimbabwe'nin milli takımının başında. Başarıların daim olsun Mapeza. Futbol tanrıları seninle olsun.
Olabiliyorsa Eğer...
*Kardeşleri tarafından "hastanede'ki odasında yaşam savaşı verirken öldürülen" Gül Dünya'nın acısını,
*Çocukları ile birlikte koca dayağından kaçan ve yıllarca kaçak hayatı yaşayan Ayşe'nin korkusunu ve umutsuzluğunu,
*17 yaşındaki oğlu tarafından "kızına sahip çıkmadığı, namuslarına halel getirdiği(!) için" dövülen anne'nin çaresizliğini,
*O anne'nin sahip çıkmaması(!) nedeniyle okuldan eve erkek arkadaşlarıyla gelen ve namuslarına halel getiren(!) 14 yaşındaki -abisine göre bir kadın olan- küçük kız'ın abisince boğazı kesilirken kendi boğazında birşeylerin düğümlendiğini,
*Sevdiği gence kaçtığı için abisi tarafından öldürülen Mersinli 19 yaşındaki Hatice ile birlikte tabuta girdiğini hisseden,
*Ve neredeyse hergün öldürülen, artık normal(!) karşılanmaya başlandığı için gazetelerin üçüncü sayfalarında bile "lütfen" yer verilen, tüm melek olmuş kadınlar adına,
"8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nüz -olabiliyorsa eğer-Kutlu Olsun.
4 Mart 2011 Cuma
Aranzubia...
Arkadaş La Liga takımlarından Deportivo de La Coruña nın kalecisi. Geçtiğimiz hafta sonu oynanan Real Madrid maçında resmen tek başına almış 1 puanı. Millet kaleciyi buluyor.
FCN Blog'un Çağrısıdır!
Uyarı ve çağrı için FCN Blog'a çok teşekkürler. İlgili yazıyı buradaki sayfada bulabilirsiniz.
Kaldırın Şu Saçma Sapan Kuralı Allah Aşkına...
Dün akşam oynandı karşılaşma. Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final rövanş maçında Kasımpaşa, rakibi İstanbul BB'yi evinde ağırladı. İlk maç 0-0 sona ermişti. Bu maçta uzatma dakikaları sonunda 1-1 sonuçlandı. Ama yarı finale çıkan İstanbul BB oldu çünkü deplasmanda gol atmıştı ve "deplasmanda gol atan takım avantajlıdır" diye bir kural var. Ve bir zamanlar uygulanan "altın gol" kuralı kadar saçma bir kural bu. Eğer normal bir futbol ülkesi ve doğru düzgün, mantıklı kural ve talimatlarla yönetilen liglerimiz ve kupa organizasyonlarımız olsaydı, dün akşam oynanan bu karşılaşma 120 dakika sonunda penaltılara gider ve penaltılardan sonra rakibine üstünlük sağlayan takım tur atlardı. MAçın son dakikasında Kasımpaşa'nın penaltısını gole çeviren İspanyol oyuncusu neden o kadar sevindi sanıyorsunuz? Adam maçın uzatmalara kaldığını sandı çünkü normal bir futbol ülkesi olan, doğru düzgün, mantıklı kural ve talimatlarla yönetilen ligleri ve kupa organizasyonları olan kendi ülkesinde öyleydi.
Sizin Gibilerin...
Bu postta ancak "no comment" diyebileceğimiz iki olay paylaşacağız sizinle. Biri haber(!) diğeri olay...
Önce haberden başlayalım. Vatan gazetesi bugün Türk Telekom Arena ile ilgili akıllara zarar bir haber(!) yaptı, aklı fikri ve de zikri Galatasaray'a yerleştirmek olan "nezih Türk spor basını" da bu habere balıklama atladı. Haber burada. E o zaman ne yapıyoruz? Basit bir matematik hesabı yapıyoruz. Haberde her locadan 1,3 cm kırpıldığı söyleniyor. 157 loca var.
1,3 x 157 = 204,1 cm yapar...2 Kaçak loca dediğine göre, 204,1 / 2 = 102,5 cm. Lan bildiğin 1 metre. Değil loca lavabo bile yapamazsın o kadarcık yere. Hadi bir kademe ileri gidelim. Kırpılan yer 1,3 cm2 olsun. 2 mt2 yapar. 2mt2'ye 2 loca ha...
Alemsiniz vallahi "nezih Türk spor basını".
Gelelim diğer olaya. Sadece aşağıdaki fotoğrafa bakın ve yorumu siz yapın.
3 Mart 2011 Perşembe
Ve Sezgin Gitti...
Galatasaray'da bu akşam saat 17:00'da başlayan Yönetim Kurulu toplantısı birkaç saat önce sona erdi ve toplantıdan çıkan en çarpıcı (aslında en beklenen) karar Adnan Sezgin'in istifası oldu. Daha önce 5 kez istifasını sunmasına rağmen Başkan Adnan Polat tarafından istifaları kabul edilmeyen Sezgin bu kez kesin olarak görevden ayrıldı. Hayırlısı olsun.
Konu ile ilgili ayrıntıları ve Başkan Adnan Polat'la Adnan Sezgin'in açıklamalarını burada bulabilirsiniz.
2013 Bizim!
Dün burada bahsetmiştik. 2013 U20 Dünya Kupası'nın ev sahibi belirlenecekti ve bizde adaylar arasındaydık. Güzel haber bugün geldi. Kazanan biziz...Hayırlı olsun Türkiye'm.
Konuyla ilgili haberlere ve başta federasyon başkanı Mahmut Özgener olmak üzere bazı yetkililerin açıklamalarına şuradan ulaşabilirsiniz.
Aklınızı Başınıza Alın!
Bu sözüm dün gece oyundan çıkarken Ayhan'ı yuhalayan Galatasaray taraftarlarına. Çünkü Galatasaray taraftarı bana göre ne yazık ki son yıllarda düşünme yetisini kaybetti. Otomatik tepkiler verilmeye, elma ile armut birbirine karıştırılmaya başlandı. Ayhan'a gelene kadar bu takımda eleştirilmesi gereken bir dolu adam var.
Bir oyuncunun performansını ve davranışlarını beğenmeyebilirsiniz. Bende son 2 sezondur Ayhan'ı pek çok anlamda beğenmiyorum. Deplasmanda kaybedilen bir avrupa maçı ve turu sonrası, dönüşte havalimanında güvenlik görevlisine gülerek "seyirci var mı?" diye sorduğu an pek çok anlamda bitti zaten Ayhan benim için. Ancak ne olursa olsun tüm bu hatalar, "aralıksız 10 yıldır bu kulübün formasını terleten, bu takıma attığı gol(ler)le maç(lar) kazandırmış, 3 lig 1 kupa şampiyonluğu yaşa(t)mış, bu kulübün sporcusuyken 30'dan fazla milli takım daveti almış ve hepsinden önemlisi bu takımda kaptanlık mertebesine yükseltilmiş" bir oyuncuya bu şekilde (yuhalayarak) tepki gösterme hakkı doğurmaz.
Ayhan sezon sonuna kadar daha kaç maç yada kaç dakika oynar bilemem. Ama oynarsa ve oynadığında gol(ler) atarsa tribünde çılgınlar gibi sevineceksin. Hele de o gol(ler)le maç(lar) kazanılırsa maç sonu kutlamalar yapacaksın. Değil mi? Yanlış mı biliyorum yoksa...
En Kötü Gün Bugünse...
Evet; en kötü gün bugün...Dün akşam oynanan kupa rövanş maçıyla beraber, Cimbom Avrupa kupalarına gitme yolunda elindeki son kozu da kaybetti. Şimdi ligde geride kalan 11 hafta sonunda, ligi bir şekilde ilk 5 içinde bitirebilmek için deyim yerindeyse tırmalayacak adeta.
Kolay olmayacak...ama olacak. Olmak zorunda.
Maçı, sonrasını, olabilecekleri, herşeyi burada konuşuyoruz.
2 Mart 2011 Çarşamba
Çok iyi ya...
Önce bunlar...şimdide aşağıdaki...Ne diyeyim? Renk getirdiniz tribünlere. :D
2013 U20'nin Ev Sahibi Belirleniyor!
Türkiye'nin de düzenlemek için aday olduğu U20 Dünya Kupası'nın ev sahibi yarın açıklanıyor.
Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, Joseph Sepp Blatter başkanlığında, FIFA'nın İsviçre'nin Zürih kentindeki merkezinde toplanacak FIFA Yönetim Kurulu'nun, kararını yarın TSİ 15.30'da düzenlenecek basın toplantısıyla açıklayacağı kaydedildi. Haberin ayrıntılarını burada bulabilirsiniz.
Kupa Yolunda Bir Zafer Daha...
İçindeki aslan ortaya çıksın ...
Mekân oynatsın, goller atılsın ...
Galatasaray-Gaziantepspor
Tarih : 02 - 03 - 2011 Çarşamba
Stad : Ali Sami Yen SK
Türk Telekom Arena
Saat : 20.00
Yayın : Trt 1
1 Mart 2011 Salı
Engelsiz Aslanlar İçin Destek Çağrısı!
"Onlar Türkiye'nin gelmiş geçmiş en başarılı takımı. Onlar Türkiye'nin tüm branşlarda sahip olduğu en büyük kupanın sahibi. Onlar Türkiye adını oynadıkları her uluslararası müsabakalarda zirveye çıkartanlar. Onlar Galatasaray'a kulüp tarihinin en büyük başarılarını yaşatanlar... Onlar engel tanımayan, engellere baş kaldıranlar. Onlar Engelsiz Aslanlar ! Hepiniz tanıyorsunuz onları, hepiniz gurur duyuyorsunuz onlarla. İnanılmaz sıkıntı çekmelerine rağmen yine de her kulvarda zaferlere yürüyorlar, şampiyonluğa yürüyorlar! Kurulduğu günden bu günlere gelirken kimseye boğun eğmeyen, tüm cümle aleme kafa tutan bir takımdan bahsediyorum..."
Böyle başlamış yazısına FCN Blog. Engelsiz Aslanlar için bir destek kampanyası söz konusu. Durum gerçekten ciddi.
Kampanyanın ayrıntıları için şöyle buyurun.
Ve lütfen muhakkak destek olun. Bu o'nlar için çok önemli.