27 Eylül 2012 Perşembe

AlpASLAN...


4 yılı devirmişiz sensiz. Yaşasaydın, Galatatasaray tribünlerinin geldiği noktayı, kulübüne nasıl bağlandığını, nasıl sahiplendiğini, nasıl örnek bir profil çizdiğini görüp mutlu olurdun.

Biz seni unutmadık abi. Sen hep bizimlesin. Her söylenen Nevizade Geceleri'nde, her gol sonrası sevinçlerinde, her çekilen 3'lü de sen bizimlesin. Orada tribündesin.

Nurlar içinde yat. Cennetinden sarı ve kırmızı eksik olmasın.

21 Eylül 2012 Cuma

Kaptan...



Fotoğraf; geçtiğimiz yıllarda, Formula 1 yarışları öncesi Ali Sami Yen stadında düzenlenen yardım amaçlı dostluk maçından. Cüneyt kaptanı tutmaya çalışan isme dikkat.
Ferrari'nin Brezilyalı pilotu Felipe Massa. Ama kaptan sanki ilk günlerindeymiş, hala futbol oynuyormuş gibi hırslı ve güçlü.

20 Eylül 2012 Perşembe

Grande...


O; İtalyan kanalı için İnter - Milan maçını yorumlamak üzere San Siro'ya gittiğinde, Milanlı taraftarlarca eli öpülen bir adam. O; biz Galatasaray'lıların imparatoru, o'nu tanıyan, bilen ve seven yabancıların "grande" si, büyük Terim'i.

O Terim, dün gece Old Trafford'da böyle efsane bir kare vermiş foto muhabirlerine. Bize sadece ceketlerimizi iliklemek düşer.

Düşler Sahnesi...


Dün gece, uzun bir aradan sonra çıktık yeniden Şampiyonlar Ligi maçımıza. Olmamız gereken yerdeydik. Sahne Old Trafford'tu. Nam - ı diğer "Düşler Sahnesi." Manchester takımı ve taraftarı daha önce sayısız renkli düş görmüştü orada. Ama biz ilk kabuslarını izletmeyi düşünüyorduk. Kuralar çekildiği günden beri herkes bu maçı konuşuyordu. 93-94 sezonunda, Manchester'la olan eşleşmemizin UEFA'ya Şampiyonlar Ligi'nin statüsünü değiştirten sonucu ve İstanbul'da yaşananlar konuşulmaya başlandı hemen.
Zaman böyle geçti. Ve 19 Eylül 2012 geldi.


Maçtan önce motivasyon had safhadaydı. Hem takımda hem de taraftarda.
"Aslan Gibi Savaş Galatasaray" dedik. Savaştı. Tam 107 yıldır olduğu gibi, yine boyun eğmedi Galatasaray Türk olmayan takımlara. 1-0 kaybettik ama çok daha önemli şeyler kazandık. Biz dün akşam sergilediğimiz performansla, Şampiyonlar Ligi'nde bundan sonra oynayacağımız maçları şimdiden kazandık. Rakiplerimizde o tedirginliği şimdiden yarattık. Maç sonu topla oynama oranları ManU %49 Galatasaray %51'di. 3 direkten dışarı çıkan top. Hakem(!) Wolfgang Stark tarafından verilmeyen net 2 penaltı.




Bir ara 10 kişi savunma yapan ve efsane oyuncusu Gary Neville'a; ‎"Manchester United'ın 10 kişiyle defans yaptığını hayatımda hiç görmemiştim. Hem de Old Trafford'da görmek tam bir kabustu." dedirten bir ManU. Biz dün akşam böyle bir takımı elimizden kaçırdık.



Ama olsun. Çok daha önemli bir şeyi, imparatorun da dediği gibi; "kaybetmekten korkmadığımızı ve vazgeçmeyeceğimizi" dünya aleme gösterdik. Yolun açık olsun Galatasaray'ım. Kupalar ve zaferler seni bekler.

Maçın özeti ve imparatorun maç sonu açıklamaları aşağıda.



17 Eylül 2012 Pazartesi

Emsalsiz...


İnternet'te, bildiğiniz ne kadar arama motoru ya da video sitesi varsa, hepsine girip "Galatasaray taraftarı" "Galatasaray Fans" vb şeyler yazdığızda karşınıza sayısız video çıkar. Sever taraftar böyle şeyler yapmayı. Kimisi amatörce takılır. Çektiği videoyu işlemeden, ham haliyle yükler internete. Kimisi de bunu bir keyif aracı, bir uğraş haline getirir. Uğraşır, işler, üzerinde çalışır. Bir teknik yönetmen edasıyla yaklaşır olaya. Ve çoğu kez iyi, bazen de çok iyi işler çıkar. Benim de bildiğim, izlediğim ve izlerken büyük keyif aldığım videolar var.

İşte onlardan birine az önce yine rastladım. Taraftarın coşkusunu ve ateşini müthiş yansıtmışlar. Sadece play'e tıklayın ve Galatasaray taraftarının neden bu ülkede rakipsiz olduğunu, ününün neden kıtalar arası boyutlara ulaştığını daha iyi anlayın.


Tribün Cümleleri 1...


"Dinim Boca,
Tanrım Maradona,
Mabedim La Bombonera."

Boca Juniors taraftarlarının, takımlarına ve efsanelerine bağlılıklarını anlatan müthiş bir vecize. Ayrıca La Bombonera'ya girerken bu sözleri söylemek zorunluymuş. Maradonian adında da bir tarikat mevcut Arjantinde.


14 Eylül 2012 Cuma

7 Eylül 2012 Cuma

Çöl Kaplanı En uzun Yola Çıktı


Zordur bu ülkede dolu dolu bir ünvana sahip olmak. O ünvanı kendin yaratmak değil, toplumdan kazanmak. Bir Nasuh Mahruki var "Kar Leoparı". Bir Hakan Şükür var "Kral". Bir de Kemal Merkit var'dı' bugüne kadar "Çöl Kaplanı". Artık yok.

Çok sevdiği ralliler, varlığının sebebi olan parkurlar aldı o'nu bizden bugün. Transanatolia Rallisi sırasında başka bir yarışçıyla çarpışarak yaptığı kazada hayatını kaybetti.

Başta ulusal şampiyonalar olmak üzere, Dakar rallisi gibi dünyanın en zorlu rallisine katılma cesareti gösteren ve derece de alan Merkit, yaptıklarıyla pek çok motor sporcusunun yolunu açtı. İlham kaynağı oldu, şirketlerin sponsorluk konusunda cesaretinin artmasını sağladı. Kazandırdıkları, kazandıklarından çok daha fazlaydı.

Rahat uyu Çöl Kaplanı. Ruhun Şad Olsun.


6 Eylül 2012 Perşembe

Vakit geldi...


Oldukça uzun bir zamandır, iş güç yoğunluğundan dolayı bloga vakit ayıramadık. Olimpiyatlar geldi geçti, paralimpik oyunları sürüyor. Transfer dönemi bitti. Basketbolda 12 dev adamın 2013 Avrupa Şampiyonası için mücadelesi sürüyor. Galatasaray'ımızın şampiyonlar ligi gurubu beli oldu ve ManU yıllar sonra yeniden Sami Yen'e geliyor...Ve daha yazılacak pek çok şey. Hepsini, yarından itibaren yazmaya başlıyoruz. Bekleriz.