24 Temmuz 2012 Salı

O An...

Geçtiğimiz sezonun son maçı olan Fenerbahçe-Galatasaray şampiyonluk maçını, totem yaparak izlemeyip, maç sonuna kadar arabasında oturup maç bitiminde sonucu ve şampiyonu öğrenmek için yaşadığı muhitte aracıyla tur atan ve sonunda şampiyonluk turuna çıkmış Galatasaray'lıları görünce sevinçten ağlayarak şampiyonluğu kutlayan ve bu anları saniye saniye videoya kaydedip internete yükleyerek efsane olan taraftar arkadaşımızı ve meşhur videosunu hatırlarsınız.



Kendisi; video internette patladıktan ve meşhur olduktan sonra sözlüğe yazdığı yazıda, videonun aslında daha uzun olduğunu, evden çıktığı andan maç sonuna kadar çekim yaptıklarını söylemişti. İşte o görüntüler bugün ortaya çıktı. Efsane "O An" videosunun kahramanları evden çıkışlarından şampiyonluğu öğrendikleri ana kadar geçen süreyi dakika dakika yayınladı. Yaklaşık 10 dakikalık videoda heyecanı, inancı, beklentiyi ve düşüncelerini göreceksiniz ve eminim yine duygulanacak, sizde tıpkı benim gibi onlarla ağlayacaksınız. En azından gözleriniz dolacak. Buyrun; keyifli seyirler.

10 Temmuz 2012 Salı

Bu Ülkeden Bir McRae Geçti...


Tarih, 17 Ocak 1971. ABD'nin Kaliforniya eyaletinde bir hastane odasında, geleceğin en önemli basketbolcularından biri dünyaya geldi o gün. Ailesi ona Conrad dedi. Syracuse'ten çıkan pek çok basketbolcu gibi o'da merakla ve ilgiyle takip edildi. Vakti gelip NBA adım attığında Washington Bullets o'na kapılarını açtı. Conrad McRae artık NBA oyuncusuydu. Ancak o seçimini Avrupa'dan yana kullandı ve Türkiye'ye geldi.

Önce Fenerbahçe'ye transfer oldu. 2. sezonunda, antreman sırasında kalp spazmı geçirince sözleşmesi fesh edildi. Ama durmadı. Fransa'ya; Pau Orthez'e gitti. Orada geçirdiği 1 sezonun ardından, kendisini yeniden ait olduğunu hissettiği topraklarda, Türkiye'de buldu. Bu kez durak, efsane kadroyla birlikte efsaneleşeceği Efes Pilsen'di.

Efes o sıralar yakıp kavuruyor ortalığı. Mirsad, Ufuk Sarıca, Murat Evliyaoğlu, Petar Naumoski. Ve tabii ki; o sıralar Türk basketbolunun geleceğine damga vuracağının sinyallerini vermeye başlayan Hüseyin Beşok, Hidayet Türkoğlu, Mehmet Okur'da kadroda. Bana o dönemki; Michael Jordan, Scottie Pippen, Dennis Rodman ve Toni Kukoç'lu efsane Chicago Bulls'la birlikte basketbolu sevdiren 2 takımdan biriydi Efes. Ve Conrad da o takımın bir parçasıydı.

Conrad, 10 Temmuz 2000 günü, yani 12 yıl önce bugün ayrıldı aramızdan. Yine kalbi ihanet etmişti o'na. Daha önce de kalp spazmı geçirmiş olmasına rağmen basketbol sevgisi yüzünden sporu bırakmayan Conrad, basketbol salonunda hayatını tamamladı. Bu gözler, böyle bir basketbolcuyu izlemiş olma şansına erişti. Bir zamanlar, Türkiye'de semt spor sahaları bazı şehirlerde lükstü. Bizde o lükse sahiptik. Hafta sonları arkadaşlarla beraber Belediye'nin basketbol tesislerinde sabahtan akşama kadar basketbol oynar, her şutta, her drive'da, her turnike'de birer Conrad olurduk. Öyle sevmiştik bu adamı. R.İ.P Conrad.