11 Ocak 2013 Cuma

Transfer = Nefret Psikolojisi...


Günlerdir Sneijder’le yatıp kalkıyoruz. İnter’den ayrılacağının kesinleştiği günden bu yana, basınımız Fenerbahçe ve Galatasaray’ın gündeminde olduğunu yazıyor Hollandalı oyuncunun. Netekim, Galatasaray’da başkan Ünal Aysal geçtiğimiz salı günü GSTV’de katıldığı programda, Sneijder için İnter başkanı Moratti ile görüştüğünü açıkladı.

Akabinde; transfer için İnter kulübüyle resmi görüşmelere başlandığı, KAP / Kamuyu Aydınlatma Platformu’na da bildirildi. Taraftar 3 gündür forumlarda ve sosyal medyada adeta nöbet tutuyor. Oyuncunun kendisiyle görüşmeler sürerken, son kararı oyuncunu eşinin vereceği şeklinde iddialar ortaya atılınca twitter’da hem oyuncuya hem de oyuncunun eşine mesajlar yağmaya başladı.

Ancak; her transferde olduğu gibi bu transferde de, diğer takımların taraftarları konuya dahil olmakta geç kalmadılar. Oyuncunun eşine atılan twitlerin bir süre sonra tadı kaçtı. Olay "ikna etmeye çalışmak" tan "taciz" boyutuna geçti. Bir de meşhur kısa film olayı var ki; asıl filmlik konu o. Mehmet Baransu bile film ve içeriği hakkında "oyuncunun Türkiye’ye gelmesi durumunda farklı konularda sıkıntılar olacaktır" diyerek dolaylı olarak "Sneijder gelmesin" deme cüretinde bulundu.

Şu meşhur kısa film olayına bir açıklık getirmek ve bu temelde, Türkiye’de daha önce Jardel, Güiza ve transfer gündemine girmiş ama transfer edilememiş başka oyuncuların eşleri üzerinden yürütülen iğrenç kampanyalar hakkında bir kaç kelam etme gereği duydum bende. Önce, Wesley Sneijder’in eşi Yolanthe Cabau’nun Hollanda’da oynadığı ve Dilara adında türbanlı bir kızı canlandırdığı Turkse Chiks adlı kısa filmden başlayalım.

İnternette filmin 2 versiyonu var. Biri kesilmiş olan ve sadece filmdeki erotik sahnelerin olduğu bir versiyon. Bu versiyonun, bizim basın tarafından "maksatlı olarak" kullanılmak üzere özellikle kesildiğini düşünüyorum. Bir de 10:08′lik versiyonu var. Asıl olan film o. Mevzunun ve filmin tam olarak anlaşılması için bu versiyonun izlenmesi gerek. Filmde, Mehmet Baransu’nun bahsettiği yada sandığı gibi islamiyete bir hakaret vs falan yok. Çünkü filmde "o an gerçekleşiyormuş etkisi veren görüntüler kaykaycı çocuğun kabusu".

Özetle; izlendiğinde gayet kolay anlaşılacak bir anafikir olan "önyargı" konusunu işlemiş bir filmi, erotik sahneler barındırıyor diye toplumu adeta salak yerine koyup tamamen negatif amaçlarla kullanan ve tamamen kendi önyargılarını gözler önüne seren, bunu ezeli rakibinin(!) istediği transferi gerçekleştirememesi için kullanan bir kitle var bu ülkede.

Ve maalesef, ülkemizde SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN adında ve yürürlükte olan bir yasamız, ve bu yasamızın şiddete neden olabilecek açıklamaları önleyici 22 numaralı bir maddesi olmasına rağmen. Dilerim, yetkililer artık bu yasayı doğru düzgün işletmeye başlarlar zira bu amacı belli kitlenin durmak ya da vazgeçmek gibi bir düşüncesi yok.

Hiç yorum yok: