27 Kasım 2011 Pazar

Bal - Kes Gol Gol Gol...


Güzel, güneşli bir Nisan günüydü Bal-Kes'imin son maçına gittiğimde.
4 yıldır mücadele ettiğimiz 3.lig'den nihayet 2. lige çıkmıştık. Zor ama mutlu biten bir sezondu hepimiz için. Önümüzde daha zorlu yeni bir yol vardı şimdi; ve biz yeni umutlarla girdik 2. lig'deki ilk sezonumuza.
Ve ben nihayet, 11. haftası oynanan sezonda bugün kavuştum Bal-Kes'ime. 5 yaşından beri maç izlediğim o stada ilk kez gidiyor gibiydim. Keyifli ve heyecanlı. Bıraktığım gibiydi sanki herşey. Hava yine güzeldi ve güneşliydi. İnsan 5 yaşından beri bir stadta maç izliyorsa, bir süre sonra uğurlu saydığı bir yer ediniyor kendine. Ben yıllardır skorbord (şimdi videobord olmuş) tarafındaki açıkta, hep aynı yerde izlerim maçları. Geçtim yine her zaman ki yerime. Takımlar çıktı, Bal-Kes tribüne çağırıldı ve ilk düdükle beraber ilk tezahürat başladı. "OoooOOOoooo...1...2...3...BALKESLER...LAY LAY LAY LAY LAY LAY LAY LAY LAAAAAAAAAAAAAAYYY." Çok özlemişim. Artık dikkatimi maça verme zamanı. Ara sıra Onkoliklerin tezahüratlarına eşlik ederek, takımın orta sahadaki iyi oyununa, güzel paslaşmalarına ve mücadelesine "aferin oğlum aferin" diyerek ve gol bekleyerek geçti ilk yarı. Gol yoktu; ama olsun...oyun güzeldi, takım gerçekten iyiydi. "İkinci yarı atarız biz bunlara" manyelimi "1 gol atsak devamı çorap söküğü gibi gelecek İsot" la karşılıyor babam. 2. yarı başlıyor. Takım yine iyi, Mesut hoca çok zekice bir değişiklikle müdahale ediyor oyuna. Hücumda daha da hareketli oynamaya başlıyoruz. Pozisyonlar arka arkaya kaçıyor. Dakika 75 olmuş, zaman bizimle beraber tempo yapıyor sanki. 10 dakikada kaçan 3 pozisyon daha. Maç bitmek üzere. "Gitti 3 puan" a bağlamak üzereyiz ruh halini. 4. hakem maç sonuna 4 dakika eklendiğini gösteriyor.
"4 dakika daha, hadi 1 gol be" derken Ali'nin kafa vuruşu kalecinin kucağında kalıyor. Zaman çalıyor kaleci, 2 dakika daha gidiyor. Degajı yapıyor, topu kapıyoruz. Abartısız 1 dakika boyunca pas yapıyoruz. "Gerçekten" son sanş, kanattan ortalıyor bizim sağ bek. Kale sahası içinde biri vuruyor topa. Karambolde görmek zor. Savunmadan dönüyor, ikinci kez vuruyor bizden biri. Stadtan yükselen "gooooooollllll" sesini bütün Bahçelievler duymuştur. Maçtan sonra eve, gole nasıl sevindiysem artık; ağrıyan bir kol ve bir yere çarptığım için acıyan dizimle dönüyorum. Dizim hala acıyor, kolum hala ağrıyor. Ha birde; sesim kısık. Ama Bal-Kes'im ikinci ve liderle arasında 1 puan var. Bank Asya'ya az kaldı.

Hiç yorum yok: