29 Kasım 2011 Salı

Buz Adam F1'e Geri Döndü!


Ve nihayet, ben dahil tüm F1 fanatiklerinin duaları kabul oldu ve Kimi Raikkonen F1'e geri döndü. Finli pilot, eski Renault şimdi ki Lotus Renault takımıyla 2 yıllık sözleşme imzaladı. Haberin ayrıntıları için şöyle buyurun. Kimi'nin F1'e geri dönüşü ile ilgili ilk açıklamaları ise şurada.
Hadi gözümüz aydın.

27 Kasım 2011 Pazar

DNA!


"Bunların DNA'sına bak insanlık göremezsin, yoktur bunlarda.
Bunların hepsi birer sürüngen.
Bunlar gibilere insan denilebilir mi Allah aşkına?"


Mustafa hocanın, dün akşam ki Galatasaray-Sivas maçı sonrası
Lig TV'de, kadınlarımıza şiddet uygulayanlarla ilgili sözleri.

Bal - Kes Gol Gol Gol...


Güzel, güneşli bir Nisan günüydü Bal-Kes'imin son maçına gittiğimde.
4 yıldır mücadele ettiğimiz 3.lig'den nihayet 2. lige çıkmıştık. Zor ama mutlu biten bir sezondu hepimiz için. Önümüzde daha zorlu yeni bir yol vardı şimdi; ve biz yeni umutlarla girdik 2. lig'deki ilk sezonumuza.
Ve ben nihayet, 11. haftası oynanan sezonda bugün kavuştum Bal-Kes'ime. 5 yaşından beri maç izlediğim o stada ilk kez gidiyor gibiydim. Keyifli ve heyecanlı. Bıraktığım gibiydi sanki herşey. Hava yine güzeldi ve güneşliydi. İnsan 5 yaşından beri bir stadta maç izliyorsa, bir süre sonra uğurlu saydığı bir yer ediniyor kendine. Ben yıllardır skorbord (şimdi videobord olmuş) tarafındaki açıkta, hep aynı yerde izlerim maçları. Geçtim yine her zaman ki yerime. Takımlar çıktı, Bal-Kes tribüne çağırıldı ve ilk düdükle beraber ilk tezahürat başladı. "OoooOOOoooo...1...2...3...BALKESLER...LAY LAY LAY LAY LAY LAY LAY LAY LAAAAAAAAAAAAAAYYY." Çok özlemişim. Artık dikkatimi maça verme zamanı. Ara sıra Onkoliklerin tezahüratlarına eşlik ederek, takımın orta sahadaki iyi oyununa, güzel paslaşmalarına ve mücadelesine "aferin oğlum aferin" diyerek ve gol bekleyerek geçti ilk yarı. Gol yoktu; ama olsun...oyun güzeldi, takım gerçekten iyiydi. "İkinci yarı atarız biz bunlara" manyelimi "1 gol atsak devamı çorap söküğü gibi gelecek İsot" la karşılıyor babam. 2. yarı başlıyor. Takım yine iyi, Mesut hoca çok zekice bir değişiklikle müdahale ediyor oyuna. Hücumda daha da hareketli oynamaya başlıyoruz. Pozisyonlar arka arkaya kaçıyor. Dakika 75 olmuş, zaman bizimle beraber tempo yapıyor sanki. 10 dakikada kaçan 3 pozisyon daha. Maç bitmek üzere. "Gitti 3 puan" a bağlamak üzereyiz ruh halini. 4. hakem maç sonuna 4 dakika eklendiğini gösteriyor.
"4 dakika daha, hadi 1 gol be" derken Ali'nin kafa vuruşu kalecinin kucağında kalıyor. Zaman çalıyor kaleci, 2 dakika daha gidiyor. Degajı yapıyor, topu kapıyoruz. Abartısız 1 dakika boyunca pas yapıyoruz. "Gerçekten" son sanş, kanattan ortalıyor bizim sağ bek. Kale sahası içinde biri vuruyor topa. Karambolde görmek zor. Savunmadan dönüyor, ikinci kez vuruyor bizden biri. Stadtan yükselen "gooooooollllll" sesini bütün Bahçelievler duymuştur. Maçtan sonra eve, gole nasıl sevindiysem artık; ağrıyan bir kol ve bir yere çarptığım için acıyan dizimle dönüyorum. Dizim hala acıyor, kolum hala ağrıyor. Ha birde; sesim kısık. Ama Bal-Kes'im ikinci ve liderle arasında 1 puan var. Bank Asya'ya az kaldı.

24 Kasım 2011 Perşembe

Murphy Futbol'a El Atmış...


Bana göre bir Murphy kanunu sayılmalıdır çünkü çok ilginçtir, çoğunlukla gerçek olur ve futbolla ilgilidir. Ne mi? Atamayana atarlar.

Dün akşam Şampiyonlar Ligi'nde oynanan Shaktar Donetsk - Porto maçı'da bunu bir kez daha kanıtlar nitelikteydi. Shaktar dün akşamki maçta; yüzde 60 oranında topa sahip oldu, 14 net gol pozisyonuna girdi, 9 kez korner kullandı, 6 kaleyi bulan isabetli şut çekti ama maçı kazanan 2-0'lık skorla Porto oldu. Shaktar - Porto maçı da, istatistik biliminin anasını ağlatan maç olarak futbol tarihi kayıtlarındaki yerini aldı. Ayağa kalkıyor, ceketimi ilikliyor, saygılar sunuyorum Murphy.

Koç Murat Özyer Söyleşi'si!


"Koç Murat Özyer. Galatasaray erkek basketbol takımının tarihinde, yakın geçmişte elde edilen başarılarda büyük payı olan, ve şu anda TB2L'de Optimum TED Kolejliler' in başında bulunan değerli hoca. Önceki gün, twitter hesabından Balıkesir'de olduğunu yazınca hemen olaya müdahil oldum tabii. Kendisine "ne kadar daha burada olduğunu" sorduğumda, "yarın (dün) 16:30'da salondayım" deyince bize de Kurtdereli Spor Salonu yolu göründü. Şanslıydık, güzel ve çekişmeli bir basketbol maçı izledik. Maçtan önce sözümüzü aldık, maçtan sonra da söyleşimizi gerçekleştirdik..."

Bu cümlelerle başlıyor GSFans.org'un Murat Özyer söyleşisi. Basketbol İkinci Ligi' nden başında bulunduğu TED Kolej'e, Galatasaray'dan Türk basketboluna ve NBA lokavt'ına kadar bir çok şey konuştuk hocamızla. Söyleşinin devamı GSFans.org Özel | Murat Özyer ile Türk Basketbolunu Sizler İçin Konuştuk... başlığımızda. Keyifli okumalar.

23 Kasım 2011 Çarşamba

Basketbol'da Avrupa Sahnesi...


Kısa bir aranın ardından, yeni bir basketbol'da Avrupa Kupaları haftasındayız. Dün akşam Beşiktaş Milangaz, Türk Telekom ve Pınar Karşıyaka'nın Euro Challenge maçlarıyla başladık. İyi de başladık, 3'te 3 yaptık. Beşiktaş Milangaz, NBA patentli yıldızı Deron Williams'ın resmen patlama yaptığı ve 50 sayıya ulaştığı maçta, Alman ekibi Göttingen'i 105-94 mağlup etti. Maçın ayrıntıları şurada. Gecenin bir diğer güzel haberi de İzmir'den geldi. Pınar Karşıyaka, bir başka Alman ekibi Telekom Baskets Bonn'u 66-65 yenerek gruptaki ikinci galibiyetini aldı. Pınar Karşıyaka'da Birkan Batuk ve Stonajeviç öne çıkan isimler oldular. Bu maçın ayrıntıları içinde böyle buyrun lütfen. Gecenin son galibiyeti ise başkent ekibi Türk Telekom'dan geldi. Mavi-beyazlılar, Belarus ekibi BC Minsk 2006'yı 93-74 mağlup etti. Haberin ayrıntıları için tıklayın. Şimdi gözler Euroleague'e çevrilmiş durumda. Galatasaray Medical Park hem kadınlarda hemde erkeklerde önemli maçlara çıkacak. Kadınlar Eurolague'de yoluna kayıpsız devam eden Galatasaray Medical Park kadın basketbol takımı, bugün sahasında favori takımlardan İspanyol Ekibi Ros Casares'i ağırlayacak. Erkek takımı ise Polonya deplasmanına gidiyor ve rakip Asseco Prokom. Haftanın diğer önemli maçları ise Anadolu Efes - Partizan ve Caja Laboral - Fenerbahçe Ülker. Güzel başlayan bu hafta güzel bitsin diyelim ve kendimizi basketbol ateşinin kollarına bırakalım.

22 Kasım 2011 Salı

Spor Hariç Vol 2 ...



Dedik ya daha önce, hep spor yazacak değiliz diye. Arada çıkıyor karşımıza böyle güzel şeyler. Sırf video'nun başındaki görüntü bile yeter paylaşmaya.
Şarkı mı? Redd, Tamam böyle kalsın.

Kitaplarımız Seyahate Çıkıyor!


GSFans.org olarak, zaman zaman sosyal sorumluluk projeleri oluşturuyor yada bizden destek isteyen projelere gücümüz yettiğince destek oluyoruz. Daha önce bir kan bağışı kampanyası başlatmıştık; bu kez konu kitaplar. Kitap bağışlıyoruz ve kütüphaneler oluşturuyoruz. Bu ülkenin en güzel şehirlerinden birinde, Şanlıurfa'mızda çeşitli köy, belde, ilçe ve diğer yerleşim yerlerinde bulunan okullarda kütüphaneler oluşturma çalışması içinde olan, UKARDER | Şanlıurfa Karakeçililer Derneği ve Karacadağ Türkmen Derneği ile işbirliği içinde doğudaki çocuklarımızı yeni kitaplarla buluşturuyoruz. Bu özel ve önemli bir kampanya ve destek bekler. O'nları kitapsız bırakmayalım.

Konuyla ilgili ayrıntılı bilgileri, GSFans.org / Karakeçili'ler İşbirliği | Kitap Toplama Kampanyası başlığımızda bulabilirsiniz.

Eboue...



"Bu Eboue'yi, hafta içi Nathional Geographic'te falan bakın, çok sık görürsünüz."

Şurada bahsettiğimiz olayların daha dumanı üstündeyken, çok fazla geçmeden yukarı'da ki skandal yaşandı. Hemde bir SPOR KULÜBÜ' nün, Beşiktaş'ın resmi yayın organı olan BJK TV'de. Skandala imza atansa, BJK TV programcısı Burhan Akdağ. Galatasaray taraftar cephesi ayaklanmış durumda. Öfkenin boyutunu kelimelerle anlatmak zor. Söz konusu şahsa aklıselim Beşiktaş taraftarlarından ve spor medyasının önde gelen isimlerinden de büyük tepki var. Söylenecek şey çok...ama kısaca YUH.

21 Kasım 2011 Pazartesi

1...2...3 yada Güm Güm Güm



Bugün çok çalıştık blog için ama bunu da yazmazsak olmaz çünkü resmen aklımı başımdan aldı şu olay. Video Galatasaray MP - Regal Barcelona maçının başlama anından. Askerde topçu / füzeciydim ben. Belli dönemlerde atışlarımız olurdu. L-70 sınıfı toplarla yaptığımız atışlarda toptan çıkan sese hasta olurdum. İşte aynen öyle bir ses. Hiç nerede olduğunuza bakmayın, kökleyin sesi. Baştaki "1...2...3" kısmında çıkan ses çok acayip çok.

Çarşı Irkçılığa Karşı(!) mı?


Dün akşam güzel bir maç izleme arzusuyla oturdum tv'nin başına. Temmuz ayında başlayan şike soruşturması, ve o günden bu yana futbol dünyasında yaşanan federasyon ve Mehmet Ali Aydınlar mahreçli tatsız ve çirkin gelişmeler beni bir hayli soğutmuştu futboldan ve süper ligden. Ancak dün bir derbi oynanacaktı ve ben uzun zaman sonra gündüz saatlerinden itibaren maçın havasına girmeye başladım. Formamı giydim ve maç saatini hem internette hemde tv'de maça dair gelişmeleri takip ederek bekledim. Ve o an geldi, saatler 19 : 00'ı gösterdi. İnönü'de maç güzel başladı, heyecanlıydı...hop oturdum hop kalktım ancak bir süre sonra işler değişmeye başladı ve benim yine tadım kaçtı. Sebebi ise Beşiktaş taraftarının dün tribünlerde sergilediği iğrenç davranışlardı. Hiç öyle Van'ı unutmadıklarını ve hatırlatmak istediklerini belirttikleri, bana göre komik eylemlerinden dolayı teşekkür etmeyeceğim. Çünkü yaptıkları çirkinlikler tüm bu eylemin önüne geçti.
Maç boyunca tribünler sahaya yabancı madde yağdırdı durdu. Hasan Şaş'ın kafasına inen bozuk parayla başladı herşey ama asıl olay Eboue'nin başına gelenler ve o'na yapılan iğrenç ırkçı tezahürattı. Maç boyunca kapalı tribünden Eboue'ye küfürler yağarken aynı anda yabancı maddelerde havada uçuştu. Bunlardan biri Eboue'nin sakatlanıp yerde kaldığı bir pozisyonda üzerine gelen su şişesi, diğeri de yine Eboue taç atışı kullanmak isterken sırtına isabet eden çakmaktı. Eboue maç boyunca devam eden bu yabancı madde yağmuruna sırtına isabet eden çakmağın ardından resmen isyan etti ve işte o anda tribünlerden iğrenç bir tezahürat duyuldu. Beşiktaş taraftarı(!) Eboue'ye topluca "Maymun" diye bağırdı. Sonrasında sahaya yabancı madde yağmaya devam etti. Fotoğrafta gördüğünüz içki şişesi de dün akşam tribünlerden sahaya atılanlar arasındaydı. Dün akşam söz bitti. Her zaman keyifle izlediğim ve beğendiğim Çarşı grubu ve Beşiktaş taraftarı da.

GSfans.org'tan Zaza' ya Dair !


GSFans.org bugün, Zaza Pachulia'nın transferine ve kariyerine dair, geldiği günden bu yana neredeyse hiçbir yerde değinilmeyen ilginç bir ayrıntıyı ortaya çıkardı ve özel haber olarak yayınladı. Zaza'nın Ülker yıllarından bugüne uzanan bu ilginç ayrıntıyı okumak, ve Oktay Mahmuti'nin takım olgusunu korumak için neleri takip edip neleri hesaba kattığını görmek için bu haberi muhakkak okumalısınız. Söz konusu özel haber için şöyle buyrun > GSFans.org Özel | Neden Zaza Pachulia? Kariyerindeki İlginç Ayrıntı Ne?

19 Kasım 2011 Cumartesi

Dokunma Birader İşte...



Önceki gün akşam saatlerinde şok bir haber düştü spor ajanslarına ve internet sitelerine. Bende haberi ilk twitter'da gördüm ve okudum. Alınan karara göre, lig'in geri kalan bölümünde 4 büyük takımın taraftarları deplasman maçlarına gidemeyecek, gitse bile stada giremeyecekti. Kararı 4 büyük kulübün ortak şekilde aldığı söylense de bizler konunun hiçte öyle olmadığını düşünüyor ve bu konu üzerinde gerek internet sitelerimizde gerekse sosyal medyada fikir alışverişinde bulunuyorduk ki, olayın aynen bizim düşündüğümüz gibi olduğunu ortaya koyan bir açıklama geldi Galatasaray'dan. Kararın tamamen federasyonun ve kulüpler birliğinin baskısıyla alındığını net biçimde ortaya koyuyordu. Açıklamayı okumak için buradan buyrun. Haberin şoku atlatılır atlatılmaz hemen taraftar gruplarınca protesto organizasyonları konuşulmaya ve hayata geçirilmeye başlandı. Bunlardan ilkini bugün Fenerbahçe-Eskişehir maçında göreceğiz. Fenerbahçe taraftarları maç başladıktan sonra 10 dakikalığına tribünleri tamamen boşaltacak ve sonra geri dönecek. İyi kötü bir mesajdır. Tebrik etmek lazım. Bir diğer protesto unsuru ise internette devam etmekte. "Renklerimiz farklı, derdimiz aynı" sloganıyla açılan deplasmanımadokunma.com adlı internet sitesiyle bir imza kampanyası başlatılmış durumda. Şu ana dek 14 bin 597 taraftarın destek verdiği kampanya nihai sonuç alınana kadar sürecek. Pek öyle görünmese de umarım bu saçma karardan bir an önce dönülür ve bir daha böyle kararların altına imza atılmaz.

18 Kasım 2011 Cuma

Maça dair ve Maç sonrası

Dün akşam oynanan Galatasaray Medical Park - Regal Barcelona maçının özeti, şube sorumlumuz Hakan Üstünberk'in, Koç Oktay Mahmuti'nin ve oyunclarımızın maç sonu açıklamaları. Video için Mert Çınar'a (Twitter hesabı Mert_cinar) teşekkürler.

"Kaybederken Kazanmak Nasıl Olur?" Derseniz...


Başlıktaki sorunun cevabı için size, bu akşamki Galatasaray Medical Park - Regal Barcelona maçını gösteririm. Hemen alttaki postta ön bilgisini verdiğimiz maç oynandı, bitti. Ama etkisi hala üzerimizde. Gerek taraftarın tribündeki yine destansı performansı, gerekse takımın 20 sayı geriden gelerek farkı son 2 buçuk dakikada 4 sayıya indirmesi görülmeye değerdi. Ama özellikle değinmemiz gereken bir nokta var ki asla es geçemeyiz. Biz Galatasaray taraftarlarının, özellikle sosyal medya platformlarında ve internet sitelerinde, basketbol takımlarımız için yarattığımız bazı mottolar vardır. "O'nlara karşı koyamayacakları bir savunma yapalım", "Bugün günlerden Galatasaray" ve "son topa kadar" bunlardan birkaçı. Ama şüphesiz en önemlisi sonuncusu. Yani "son topa kadar". Çünkü bu motto, özellikle son 2 maçta gördük ki artık takımın ruhuna işlemiş. Mahmuti'nin Aslanları tam manasıyla son topa kadar savaşıyor. Bugün sahada, kazanmak için sahaya çıktığı vücut dilinin her noktasına yansıyan, kaybetmeyi asla kabullenmeyen ve kazanmak için her biri kendini parçalayan oyunculardan oluşan, karşısındaki takım EL şampiyonluk adaylarından biri olan Barça olmasına rağmen, maçın son 5 dakikasında her bir Barça'lı oyuncunun dizlerini zangır zangır titreten bir takımın var. Gurur duy Galatasaray'lı...

17 Kasım 2011 Perşembe

Asıl Şimdi Son Topa Kadar !


Bugün, yine çok önemli bir maç günü. Mahmuti'nin Aslanları Abdi İpekçi'de, gurubun değil Euroleague'in favorilerinden biri olan Regal Barcelona'yı ağırlıyor. Abdi İpekçi'de son olarak BBL'nin güçlü ekibi Anadolu Efes'i ağırlayan ve karşılaşmadan mağlup ayrılsa bile taraftarıyla müthiş bir bütünleşme yaşayan Galatasaray Medical Park, bu maçta da yine arkasında eşsiz bir taraftar desteğiyle mücadele edecek. GSTV sunucusu Veli Yiğit'in twitter'da verdiği bir bilgiye göre, İspanyol basın mensupları "Salonda seyirci olacak mı?" diye sormuş.
Maç için satışa sunulan tüm biletlerin dün akşam saatlerinde tamamen tükendiğini söylersek sorularına cevap vermiş oluruz sanırım. Neyse lafı fazla uzatmayalım. Oktay Mahmuti maça dair yaptığı son açıklamada "Neden kazanmayalım?" demiş. Yani koçun ve takımın inancı had safhada. Bu takım sezona o kadar güzel başladı ki, bizi herşeyi ama herşeyi yapabileceklerine, her takımı yenebileceklerine inandırdılar. Ben inanıyorum ki, bu akşam salondan iyi bir sonuçla ayrılacağız. Çünkü biz gerçek bir "TAKIMIZ". Maç saat 20:00'da başlayacak ve NTV Spor'dan canlı yayınlanacak. Maçla ilgili görüşleriniz için GSFans.org | EL 11/12 D Grubu 5.Maç | Galatasaray MP - R.Barcelona özel maç başlığımızı ziyaret edebilirsiniz.

16 Kasım 2011 Çarşamba

Sorumluluk...Sahiplenme !


Yukarıdaki fotoğraf bir cep telefonu operatör şirketinin, AVEA'nın bir bayisine ait. Nerede olduğunun, kime ait olduğunun bir önemi yok. Dikkatinizi çekmek istediğim nokta vitrine asılmış olan formalar. Hepsi sahte ve korsan ürün. AVEA bugün Süper Lig'de mücadele eden 4 büyük takımın sponsoru. Ama ana sponsoru ama yan sponsoru, fark etmez. Sonuçta resmi imzalarla kayıt altına alınmış, karşılıklı sorumlulukların bulunduğu anlaşmalar var. Ve ben bu anlaşmaların hiçbirinde "sponsor firma benim resmi ürünlerimi kullanmadan, ama adımı ve renklerimi kullanarak istediği reklamı yapabilir" şeklinde bir madde olduğunu zannetmiyorum. Korsanla mücadele için taraftarından destek isteyen, korsan ürün satılan yerlerin ihbar edilmesini isteyen kulüpler, bu taleplerine taraftarden büyük oranda olumlu yanıt alırken, kendi yaptıkları anlaşmaların böyle basit ve hoş olmayan yöntemlerle ihlal edilmesi bir süre sonra taraftarın da korsanla mücadelede şevkini kırmaya başlar. Eğer taraftar bu gibi şeylere daha fazla şahit olursa ve "kulüp kendi içindeki iştiraklerine ve sponsorlarına söz geçiremiyor korsan konusunda, ben ne yapabilirim?" demeye başlarsa işte o zaman ürün satışları konusunda ciddi hayal kırıklığı yaşanır. Bizden söylemesi.

14 Kasım 2011 Pazartesi

Re Re Re Ra Ra Ra...


Dün akşam Abdi İpekçi Arena, tarihin en heyecan verici maçlarından birine sahne oldu. Son 5 senedeki çıkışıyla basketbolseverleri oldukça şaşırtan ama bir o kadar da mutlu eden Galatasaray Medical Park, Euroleague'in gediklisi ve BBL'nin en güçlü takımlarından biri olan Anadolu Efes'i ağırladı. Kağıt üzerinde bir lig maçı olarak gözükse de, aslında sezon başından bu yana savunmalarıyla ön plana çıkan iki Euroleague takımının mücadelesiydi. Maçın başında otoriteler ve yorumcular başta olmak üzere, taraftarlar dahil maça dair görüş belirten herkes bizi çok kaliteli ve zevkli bir maçın beklediği konusunda hemfikirdi. Netekim maç esnasında sahada yaşanan olağanüstü mücadele, Galatasaray taraftarının nitelemesiyle gerçekten de "son topa kadar" dı. Tribünleri dolduran 12 bin'e yakın Galatasaray taraftarının salonda oluşturduğu eşsiz atmosferse, maçın apayrı bir havaya bürünmesini sağladı. Maç esnasında yaşanan bazı pozisyonlara taraftarın anlık gelişen ve akabinde müthiş tezahüratlara dönüşen tepkileri görülmeye değerdi. Bu müthiş maçı kazanan 69-61'lik skorla Anadolu Efes takımı olsa da; maç boyunca takımına verdiği müthiş destekle ve maç sonunda hem kendi takımını hemde rakip takımı alkışlayarak, basketbol tribünlerinde bana göre yeni bir devrim başlatan Galatasaray taraftarı maçın asıl öznesidir. Gelen bilgilere göre perşembe günü Abdi İpekçi'de Regal Barcelona ile oynayacağımız maçında biletlerinin 3'te 2'si tükenmiş. Aynen böyle devam.

Maça dair görüşleriniz için GSFans.org | BBL 11/12 5.Hafta | Galatasaray MP 61-69 Anadolu Efes maç başlığımızı ziyaret edebilirsiniz.